Modern yaşam biçimi, her din ve milletten insanın bir arada yaşadığı hoşgörülü ortamı ve Ege Körfezi kıyısındaki coğrafi konumuyla Türkiye’nin Batı’ya açılan penceresi olan İzmir, hayatın tadını çıkarmayı bilenlerin yaşadığı, büyük şehirlerin karmaşasına tezat, huzurun vücut bulduğu bir şehir.
Konak Meydanı’nda yer alan ve İzmir’in simgesi olan Saat Kulesi, bugün İzmirliler için bir buluşma noktasıdır.
İki yüz yıl önce Batılı gezginler tarafından “Akdeniz’in mücevheri” olarak tanınan İzmir’in kalbi Kemeraltı, İzmir gezilecek yerler denince akla gelmesi gereken ilk yerlerden...
Yazı, kışı birbirine karışan İzmir’de yaz akşamüstlerinde bir başka güzel olur. Şiir ve şarkılara konu olmuş Kordon’da çimenlere yayılıp, görebileceğiniz en güzel gün batımlarından birine kendinizi hazırlayın...
Eskiden Karataş, gayrimüslimlerin yaşadığı, birbirinden farklı kültürleri barındıran bir semtti...
İzmir Kültürpark Fuarı'nda 18 dönüme kurulan hayvanat bahçesi, 1937 yılında hizmete açılmıştır. 2008 yılında Çiğli Sasalı’daki 425 dönümlük alanda Türkiye’nin ilk Doğal Yaşam Parkı’na dönüştürülmüştür.
Türkiye’nin en ünlü köylerinden biri olan, otantik Ege atmosferini korumayı başarmış Şirince Köyü, hem yerli hem de yabancı turistler arasında oldukça popüler.
Efes Antik Kenti, İzmir‘in Selçuk ilçesi sınırlarında yer alıyor. Kuruluşu MÖ 8,600 yıl öncesine uzanan Efes, antik çağda Doğu ile Batı’nın buluştuğu bir noktada bir liman kenti olarak kuruldu. Politik ve ticari gelişmelerle birlikte dünyanın en önemli uygarlık, kültür, bilim ve sanat merkezlerinden birine dönüştü. Roma Devletinin Asya eyaletinin başkentlik yapan Efes, dönemin en varlıklı şehirlerinden biri oldu.
Hristiyanların hac ziyareti için uğrak yeri olan Meryem Ana Evi her inançtan insanın gezebileceği bir alan. Sadece kültür turu atmak ve büyülü atmosferi, büyük bahçesini gezmek için bile Meryem Ana Evi’ne gidilebilir.
